Müzik Eleştiri: Aytun & Can Menek - Sheep to Sheep
- HKo
- 13 Mar 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Mar 2021
Merhaba sevimli Müzik Eleştiri takipçileri. Bu aralar sabahlarım biraz yoğun geçtiği için buraya yazma vakti bulmakta güçlük çekiyorum. Yaklaşık 2 ay içerisinde bu durumun düzeleceğini öngörüyorum fakat o zamana kadar da hepten yazısız bırakmamak adına arada bir buraya uğrama kararı aldım. Bugün sizlerle eleştirisini paylaşacağım eser yeni keşif niteliğinde bir parça. Bu eseri herhangi bir lo-fi hip hop müzik listesinde duysak çoğumuzun dikkatini çekmeden aradan geçip gidecektir. Ama farklı bir listede karşıma çıktığı için daha dikkatli dinleme fırsatı bulabildim. Bazı özellikleri ile dikkatimi çekince de hakkında yazmaya karar verdim. Normalde yazım aşamasından önce daima parça ve sanatçı hakkında internette yapılan yorumları okumaya çalışırım. Bununla birlikte elimden geldiğince canlı performans kayıtlarını da dinlerim ki müziğin katmanları ile ilgili daha derin bir fikrim oluşabilsin ya da benim gözümden kaçıp da başkasının değindiği bir husus varsa eleştirilerime ekleyebileyim. Fakat gelelim görelim ki bu parça hakkında yazılmış çizilmiş hiçbir şey bulamadım. Dinlenme sayısı henüz çok az olan bu eser umuyorum ki ilerleyen dönemlerde daha çok fark edilecektir ve hakkında daha çok yorum yapılacaktır. O zamana kadar bu eleştiri ile idare edebilirsiniz :) Sanatçıların müzik kariyerleri boyunca teorik bilgileri ve teknikleri genellikle ilerleyerek devam eder. Fakat bu durum her zaman esere yansımaz. Bazı sanatçıların bir aşamadan sonra ruhunu kaybettiğini düşünürüz ve teknik olarak daha iyi müzik yapsalar da bizim için ilgi çekici olmaktan çıkarlar. Sheep to Sheep eserinde ise bence bunun tersi bir durum görüyoruz. Yani sanatçılar henüz teknik anlamda aşırı donanımlı değiller fakat bu eseri icra ederken ortaya koydukları dengeli atmosfer ikinci bir dikkati hak eder cinsten. Parçanın girişinden itibaren kanallar arasındaki ahenk kendisini güzel bir şekilde hissettiriyor. Yaptıkları müziğin ne olduğunun gayet farkındalar ve bunu hassas bir denge ile bize aktarmışlar. Sample'ları kendileri mi oluşturdular yoksa derlediler mi bilmiyorum ama her iki durumda da ortaya güzel bir sentez çıkarıldığını söyleyebilirim. Özellikle parçanın ilk iki buçuk dakikalık kısmında denge hemen hemen hiç kaybolmuyor. Çıkış kısmında ritim ve vokal kanallarının baskınlaşması bu durumu bozsa da parçanın genel süresinin ideal seviyede tutulmasından ötürü çok fazla rahatsızlık vermiyor. Ama uzun vadeli dinleyiciler için muhtemelen çıkış kısmı parçanın en negatif notunu alan kısım olacaktır. Zihnimde bu parçanın güzel bir caz orkestrası ile canlı icra edildiği varyasyonlar oluşturuyorum ve gerçekten harika sonuçları olabileceğine kanaatim geliyor. Özellikle durağan olan ritim ve vokal kanallarına biraz daha dinamizm eklenebilirse ve elektronik sesleri biraz daha ham şekliyle duyabileceğimiz bir performans ortaya koyulursa pek çok sanat severin ilgisini çekecek bir çalışma olabileceğini düşünüyorum. Neden olmasın? Sözün özü; müzik dinlerken olayın popülaritesinden çok özüne odaklandığımızda bu tarz ilginç ve güzel keşifler yapmamız mümkün olabiliyor. Sizlere de tavsiyem müziği ayak üstü tüketilen zararlı bir çerez gibi değil, dikkatinizi vererek yediğiniz bir öğün gibi tüketmeniz yönünde olacaktır. Bunu sürekli yapmak çoğu insan için pek mümkün olmasa da en azından arada bir yapsanız bile daha önce hiç fark etmediğiniz tatları alabilirsiniz. Klasik bir kapanış olarak Aytun & Can Menek ekibine teşekkürlerimi sunuyorum. Umarım müzik kariyerleri güzel ve pozitif bir doğrultuda ilerler ve bunun gibi özenilmiş ve dengeli elektronik müzik örneklerini daha çok dinleyebiliriz. Sağlıcakla kalın... #Aytun #CanMenek #Sheep #to #Sheep #Müzik #Eleştiri #MüzikEleştiri